HİZMETLER

SAĞLIK TURİZMİ

Türkiye, stratejik coğrafi konumu ile Avrupa, Asya ve Orta Asya’ya sınırı bulunan iki kıta arasındaki kavşak noktasıdır. Birçok ülkeden uçakla kolay ve kısa sürede ulaşılabilir. Türkiye, geçmişinden gelen misafirperverlik geleneğini sağlık turizm hizmeti anlayışıyla birleştirmiştir. Sağlık turistinin Türkiye’ye ayak basmasından itibaren, evine uğurlanana kadar ihtiyaç duyabileceği her türlü hizmet, uzman sağlık personeli ve acente yetkilileri tarafından karşılanmaktadır.

ONKOLOJİ

Onkoloji; vücutta varolan tümörlerin oluşumu, nedenleri, tanısı, tedavisi ve kalıtımla ilişkisini inceleyen bilim dalıdır. Kanserli hücreleri incelediği gibi kanserli olmayan hücreleride inceler. Bu onkolojinin ilgilendiği dalları genişletir. Kanserin ilaçla tedavisi anlamına gelen Kemoterapi uygulamalarını inceleyen tıbbi onkoloji aynı zamanda kanserden korunma, kanser taraması ve erken tanı uygulamalarını da inceler.

GENEL CERRAHİ

Genel cerrahi, vücutta sistemik ve yerel sorunların cerrahi yöntemlerle tedavisi yanında, genel prensipler (yara iyileşmesi, yaralanmaya metabolik ve endokrin cevap gibi) konuları içeren ve gelişimleri açısından pek çok cerrahi ve temel tıp dalları etkilemiş bir teknik disiplindir. Genel olarak yemek borusu, mide, ince bağırsak, kolon, karaciğer, pankreas, safra kesesi ve safra yolları dahil olmak üzere karın içeriğine odaklanan bir cerrahi uzmanlık branşıdır. Bunun yanında tiroid, periferik damarlar, meme, travma, yumuşak doku, deri ve fıtıklar üzerine de çalışılır.


Meme Cerrahisi

Meme Sağlığı Merkezlerinde memenin iyi huylu tümörleri ve kanserlerinin tedavisi; dünyanın en gelişmiş merkezleri ile aynı anda uygulanan cerrahi teknikler, kişiye özel ameliyat yaklaşımları, hasta konforunu amaçlayan yöntemler ve multidisipliner bir anlayışla yapılmaktadır. Meme kanserlerinde yalnızca tümörlü bölgenin çıkarılması ve meme bütünlüğünün korunması ilkesi esas alınmaktadır. Ancak memede birçok odakta gelişen tümörlerde mastektomi adı verilen memenin tümünün alınması durumunda da aynı seansta uygulanan plastik ve rekonstrüktif cerrahilerle meme estetiği sağlanmakta, hastanın organ kaybı yaşama riski ortadan kaldırılmaktadır.


Endokrin Cerrahisi

Vücudun iç salgı yapan bezlerinin ameliyat gerektiren hastalıklarında uygulanan cerrahi tedavilerdir. Tiroit bezinin iyi ve kötü huylu hastalıkları, nodüler guatr, zehirli guatr, tiroit kanseri, paratiroit bezi hastalıkları, böbreküstü bezi hastalıkları ve tümörleri, pankreasın iyi huylu hastalıkları ve tümörlerinin cerrahi tedavisi, endokrin cerrahisi kapsamında gerçekleştirilmektedir.tiroit ve paratiroit cerrahisinde hasta konforunu olumsuz yönde etkileyen kanamalar ve ses kayıplarının önüne geçen özel uygulamalar da yapılmaktadır. Ameliyat sırasında kullanılan ve “enerji cihazları” adı verilen yardımcılar ile damarın istenilen yerden kapatılması sağlanarak kanama riski azaltılmaktadır. Cerrahi sırasında kişinin konuşmasını sağlayan ses tellerine giden sinirleri koruyucu sinir monitörizasyonu da kullanılmakta ve cerrah, işlem sırasında sinirin işlevini kontrol edebilmektedir.


Hepatopankreatobilier Cerrahisi

Genel Cerrahide; karaciğer, pankreas ve safra yollarının iyi huylu hastalıkları ve tümörleri, Hepato-pankreato-biliyer (HPB) cerrahi adı altında tedavi edilmektedir. Cerrahi Merkezlerinde gastrointestinal sistem tümörlerinin cerrahisinde uluslararası teknikler uygulanmaktadır. Kanser ameliyatı öncesi hastalar onkoloji konseyinde değerlendirilerek hastalık ile ilgili tüm branş doktorlarının görüşleri alınıp, hastaya en uygun cerrahi yöntemler kullanılmaktadır.


Gastroenteroloji Cerrahisi

Mide, ince ve kalın bağırsak, yemek borusu ile rektumu ilgilendiren iyi huylu hastalıklar ve kanserlerinin cerrahi tedavileri, gastroenteroloji cerrahisi adı altında gerçekleştirilmektedir. Genel olarak hastalar için en uygun cerrahi teknikler belirlenmekte, dünyanın en gelişmiş kanser merkezlerinde uygulanan ileri ameliyat teknolojileri hastalara sunulmaktadır. Onkolojik cerrahide ameliyatların önemli bir bölümü kapalı cerrahi teknik olan laparaskopi ile yapılmakta, hasta işlem sonrası konforlu bir dönem geçirerek, ek tedavileri için yeterli vakti kazanmaktadır. Gastroenteroloji cerrahisinde de özellikle karaciğer metastazı yapmış bağırsak tümörler cerrahisi başarı ile uygulanmaktadır.


Obezite Cerrahisi

Beden Kitle İndeksi (BKİ) 40’dan yüksek ya da BKİ’i 35’den yüksek ve kronik bazı hastalıkları bulunan ve bu nedenle önemli sağlık sorunları yaşayan kişilere tedavi amaçlı uygulanan cerrahi girişimler, “Bariatrik Cerrahi” ya da Obezite Cerrahisi adını almaktadır. Obezite Cerrahisi Merkezlerinde obezite ameliyatları kapalı yöntemi le yapılmakta ve hastanın iyileşme süresi kısalmaktadır. Gastrikband gibi işlemlerin geçerliliğini kaybetmesi ile birlikte en sık uygulanan etkin yöntemler; tüp mide ameliyatları ve gastrikbypass’tır.


Proktoloji Cerrahisi

Toplumda yaygın olarak görülen anorektal hastalıklar (kalın bağırsak, rektum ve anal bölge hastalıkları), doğru tanı ve tedavi için bu alanda deneyimli ve özel ihtisas sahibi bir ekip, teknoloji ve donanım gerektirmektedir.Cerrahi Merkezlerinde bu alandaki sorunlara, üst düzey tanı ve tedavi olanakları hastalara sunularak yaklaşılmaktadır. Proktoloji cerrahisinde; iç ve dış hemoroid, kabızlık, anasfissür, perianalabse ve fistüller, gaita kaçırma, bağırsak fıtığı, kıl dönmesi, anal kaşıntı, kolorektal kanserler ile anal ve perianal siğillerin cerrahi tedavileri gerçekleştirilmektedir.


Organ Nakli

Özellikle karaciğer ve böbrek nakillerinde dünyada referans merkezi olarak gösterilmektedir. Türkiye başta Balkan ülkeleri ve Türk Cumhuriyetleri olmak üzere, ABD ile Avrupa ve Ortadoğu ülkelerinden de organ nakli bekleyen hastalar tarafından tercih edilen bir merkezdir.

ESTETİK

Burun Estetiği

Estetik maksatlı burun ameliyatı yaparken kişinin normal olan nefes alma durumu bozulmamalı hatta nefes alma sıkıntısı varsa bu da giderilmelidir. Yani şekil düzeltilirken fonksiyonel sıkıntılar da giderilmiş olmalıdır. Burun estetiği en sık yapılan estetik ameliyattır ve yüzde denge kurma operasyonlarının en önemlisidir.

Burun estetğiği ameliyatı 1-3 saat arasın sürebilir.Ameliyat sonrası ağrı olmaz. Tampon koyulmamakta, çok gerekli durumlarda ise silikon plakalar ile orta hat dengelenmektedir. Hasta bir gece hastanede kalır ve 8.gün ateli alınarak 10.gün normal hayatına dönebilmektedir.


Burun Revizyonu

Yapılan burun estetiği sonucu çok minik sorunlar olabileceği gibi istenmeyen daha büyük sorunlar da olabilmektedir.


Yüz Ve Boyun Germe

İnsanların hafızalarında ilk kalan görüntü yüz ve boyun bölgeleri kişilerin sürekli olarak göz önünde bulundurdukları noktalardır.Bu anlamda doğal yaşlanmaya, çevre,ameliyat veya yaralanmalar sonucu izlerde eklenebilmekte ve kişilerin yüz ve boyun çevrelerinde oluşan rahatsız edici görünümler oluşturabilmektedir.Estetik cerrahi uzmanları bu konuda uzun yıllardır ortaya koydukları tedavi yöntemlerini başarı ile uyguluyor ve yenilerini ortaya çıkarmaya devam ediyor.

Yüz Ve Boyun Estetiği Yapılışı

Kişilerin yüz ve boyun hatlarındaki cilt problemlerinden kurtulmak için buluştukları ortak nokta olan estetik cerrahi alanı bu sorunun giderilmesi için son teknolojiden yararlanarak uygulamalarını gerçekleştiriyor.

Kısa zaman önce yüz için tedavi yönteminin değiştirilmesi de buna örnek olarak gösterilebiliyor. Yüz estetiğine başlanırken, yeni yöntemle kişilerin yüzleri 3 ana parçaya bölünüyor, üst yüz bölgesi adı verilen gözler ve alın çevrelerinde estetik standart uygulamalar. İkinci bölge olan orta yüzde ise orta yüz germe ameliyatı çözüm sağlıyor. Üçüncü bölge olan alt çevrede ise liposuction yardımıylada gerdirme işlemine yardım sağlayabilmekte kişiye hızlı ve başarılı bir şekilde estetik görünümkazandırılabilmektedir.Boyun estetiği konusunda da alt yüz bölgesi uygulamalarının kullanılması ile yine bireylerin arayışlarına çözüm bulunabilmektedir.

GÖZ HASTALIKLARI

Nöro-oftalmoloji

Göz ve sinir sisteminin ortak hastalıkları ile ilgilenen bilim dalıdır. Optik sinirden görmenin gerçekleştiği görme korteksine kadar olan görme yolları ve yine beyin korteksindeki hastalıklar nöro oftalmolojinin konusudur. Ayrıca gözlerin uyumlu şekilde hareket etmesi ile de ilgilenir.

Nöro-oftalmolojinin Alanına Giren Sorunlar nelerdir?

Ani görme kaybı,
Yavaş ilerleyen görme kaybı,
Geçici görme kaybı,
Renk görme bozuklukları,
Görme alanında görülemeyen bir bölge,
Çift görme,
Tiroide bağlı göz hastalığı,
Migren ve benzeri göz ağrıları,
Göz bebeklerinin büyüklük farklılıkları,
Multipl skleroza (MS) bağlı göz yakınmaları,
Miyastenigravis’e bağlı göz yakınmaları,
İnmelere bağlı göz yakınmaları,
Yüz felçleri ve yüzde kasılmalar.


Belirtileri ve önemli olabilecek nedenleri nelerdir?

Gelip geçici görme kaybı:

Saniyeler veya dakikalar süren tek veya çift gözde perde inmesi, kararma veya beneklenme şeklinde görme kaybı, göze veya beynin görme merkezine giden damarlardan birinde geçici daralma veya tıkanma belirtisi olabilir. Acilen göz ve kalp doktorunun görmesi gereklidir. Gençlerde kalp kapakçıklarında, ileri yaşlarda boyundaki şah damarı ya da kalp damarlarındaki sorunlara bağlı olabilir. Tedavi edilmemesi damarda tam tıkanıklığa ve dolayısıyla görmede kalıcı kayba yol açabilir. Uzun süren ışıklanmalarla başlayan geçici görme kayıpları ise migrene bağlı olabilir.

Ani görme kaybı:

Göze veya beynin görme merkezine giden damarlardan birinde daralma veya tıkanma belirtisi olabilir. Birkaç saat içinde göz doktorunun görmesi gerekir. Bazen de damarlarda değil göz sinirlerinde iletim bozukluğu yapan hastalıklara bağlı olabilir. Hasta hastalığının nedenini bilemeyeceği için, ister tek gözde ister iki gözde ani görme kaybı olduğunda acilen göz doktoruna muayene olmak gereklidir.

Yavaş ilerleyen görme kaybı:

Genellikle katarakt, glokom, sarı nokta hastalığı gibi göz içi nedenlere bağlı olan yavaş ilerleyen görme kaybı nadiren de olsa beyinde göz sinirine baskı yapan yaşamı tehdit edebilecek bir nedene bağlı olabilir. İhmal edilmeden göz hekimine başvurulmalı ve nedeni mutlaka bulunmalıdır.

Çift görme:

Kasları çalıştıran sinirlerde veya kaslarda olan bir soruna bağlı olarak gözleri hareket ettiren kaslarda dengesiz bir çalışma olduğu takdirde gözler birbirine paralel bir durumda olamaz ve her iki göz farklı mesajları beyine gönderince çift görme olur. Olabildiğince çabuk göz doktoruna muayene olunarak, nedenin ne olduğunun anlaşılması gerekir. Sinirlerde olan sorunlar eğer beyin kaynaklı ise nörolojik hastalıklar araştırılmalı ve tedavi edilmelidir. Eğer damar kaynaklı ise yine beyindeki durum ve kalpteki nedenler incelenmeli ve tedavi edilmelidir. Tedavi, eğer vücuttaki diğer kasları etkileyebilen bir kas hastalığı söz konusu ise nöroloji doktorları ile, eğer hormon hastalıklarına bağlı olarak göz kaslarında bir sorun olmuşsa endokrin doktorları ile birlikte planlanmalıdır.

Göz kapağında açılma veya düşme:

Göz kapaklarını çalıştıran sinirlerde veya kaslarda olan bir soruna bağlı olarak gözleri hareket ettiren kaslarda dengesiz bir çalışma olduğu takdirde göz kapaklarından birinde veya her ikisinde düşme veya açılma olabilir. Açılma daha çok guatr hastalığında görülürken, düşme kas hastalıklarına veya beyin damarlarında genişlemeye bağlı olarak ortaya çıkabilir. Beyin damarlarında genişleme hayatı tehdit eden bir durum olduğu için özellikle kapakların birinde düşme olduğunda ve hele o gözde göz bebeğinde büyüme olduğunda acilen hekime başvurulmalıdır.

Göz bebeklerinde eşitsizlik:

Göz bebeklerinin büyüklüğü arasında fark olması aslında doğal bir durumdur. Ama bu fark büyük olduğunda veya aydınlık ya da karanlık ortamlarda fark açıldığında yine boyun veya beyin damarlarla ilgili önemli bir sorunu veya önemli bir akciğer hastalığını işaret ediyor olabilir. Zaman geçirmeden göz hekimine başvurulması hayat kurtarıcı olabilir.

Yüzde kasılmalar:

İki gözde veya yüzün bir yarısında olabilen kasılmalar eski bir yüz felcine bağlı olabileceği gibi, beyinde kalınlaşmış bir damarın sinire zaman zaman baskı yapmasına bağlı olabilir. Bazen de önemli bir nedeni olmayan ama sosyal yaşamda sıkıntı doğuran bu rahatsızlıkların tedavisi mümkündür.

Kaza ve darbeler:

Göz kapaklarının kas veya sinirleri, göz kaslarının kendileri veya sinirleri ile göz siniri yaralanabilir. Erken dönemde kişinin fark edebileceği belirti vermeyebilen kaza ve darbelerin ancak göz doktorunun muayenesi ile erken teşhis ve tedavisi sağlanabilir.

ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ

Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü, kas-iskelet sistemindeki doğumsal ve edinsel hastalıkları hastanemizde yer alan tüm bölümlerle dayanışma ve işbirliği içinde inceleyen, teknolojinin geniş olanaklarından yararlanarak teşhis eden, hastalara en uygun medikal ve cerrahi tedaviyi bilimsel düzeyde planlayarak uygulamaktadır. Hastalar, tedavi planları ile ilgili olarak uzman doktorlarımız tarafından tüm ayrıntılarıyla bilgilendirilmektedir. Ortopedi ve Travmatoloji, teknoloji ve bilimsel ilerlemelerin ışığında en hızlı gelişen, değişen ve hatta kapsamı artan dalların başında gelmektedir.


Alt Dalları:

Artroplasti cerrahisi (eklem protezleri)

Artroskopifiberoptik cihazlar kullanılarak eklemlerin içlerini görüntülü muayene ederek eklem içinde meydana gelen hastalık ve yaralanmaların tanı ve tedavisini sağlayan bir yöntemdir. Artroskopi ufak birkaç cilt kesisi ile yapılır ve çok ufak bir iz ve ağrıya neden olur ancak açık ameliyatta nazaran hızlı bir iyileşme gözlenir. Ameliyat yaklaşık 1 saat sürer ve ameliyattan birkaç saat sonra hasta taburcu edilmektedir. Hasta ameliyattın ardından ayağının üzerine basabilir ve 3 gün sonra araba kullanabilir. Dikiş eriyebilen materyal ile atıldığından alınmasına gerek yoktur. Profesyonel sporculardan ev hanımlarına kadar geniş bir yelpazede; diz-omuz-el ve ayak bileği artroskopileri, bağ-kıkırdak-menisküs-tendon operasyonları, kıkırdak nakilleri modern cerrahi teknikler kullanılarak başarı ile uygulanmaktadır.

Spor travmatolojisi

Spor, vücudun organik direnicini artıran, sistemlerin fizyolojik kapasitesini geliştiren, bu kapasiteyi koruyan ve devam ettiren bir uğraşıdır. Ancak spora başlamadan önce yeterince hazırlık yapmamak yaralanmaları da beraberinde getirmektedir. Sportif travmaya maruz kalan bölgeler arasında %32.9 ile diz eklemi ilk sırada yer almaktadır. Diz ekleminden sonra spor esnasında en çok yaralanma; ayak bileği, kalça ve kasık bölgesi, omuz eklemi, ayak uyluk bölgesi, omurga dirsek eklemi, el bileği ve elde görülmektedir. Tüm sportif yaralanmaların acil tanı ve tedavisi Spor Travmatolojisi Bölümü’nde yapılmaktadır.

Boy uzatma ve bacak eşitsizlikleri

Çarpık bacaklar, bacaklar arasındaki eşitsizlik yüzünden oluşan fonksiyonel bozukluklar, boy kısalığı günümüzde İlizarov yöntemi ile tedavi edilebilen ortopedik problemlerdir. Memorial Sağlık Grubu Ortopedi ve Travmatoloji Bölümleri’nde başarı ile uygulanan bu yöntem sayesinde bacaklardaki uzunluk farkı; kısalık telafisi, uzun bacağın kısaltılması ve kısa bacağın uzatılması ile eşitlenebilmektedir. İlizarav yöntemi ayrıca kemik kırıklarında kaynamama sonucu meydana gelen yumuşak doku kaybı, eğrilikler ve kısalıkların tedavisinde de başarı ile uygulanmaktadır.

İlizarov Metodu

Kemiklerin ince teller ve çemberlerle tespit edildiği menteşeler ve çubuklar (rodlar) yardımı ile kemik parçalarına kontrollü hareket verebilen bir sistemdir. Cerrahi girişimler doğumsal hastalıklar, kemik kayıpları ve travmalar (büyüme kıkırdağının erken kapanması gibi) sonrası gelişen kol ve bacak eşitsizliği olan çocuk ya da erişkin hastalara uygulanabilir. Bu işlemde kemikte düşük enerjili bir kırık oluşturulur ve tedrici olarak (1 mm / gün )uzatılır. Uzatma bölgesinde kemiğin orijinal uzunluğunun % 80’i kadar uzatma elde edilebilir. Uygun vakalarda gelişen implant teknolojisine paralel olarak ilizarov tekniğine alternatif yeni tekniklerin ve teknolojinin kullanımı da gerçekleştirilmektedir.

20.yüzyılda ortopedi biliminin devrimlerden olan İlizarov’un tanımladığı “distraksiyonosteogenezi” yani kırık kemik uçları arasındaki tamire yardımcı dokuyu gererek yeni kemik oluşturma tekniği ve bu kavramla ortaya çıkan uzatma, kemik boşluklarının yeniden yapılandırılması, kaynamama tedavisinin günümüzde ortopedi cerrahisinde kullanılan başlıca çözüm yöntemleridir. İlizaroveksternalfiksatörü adı verilen aletle, uygulanan tamire yardımcı dokuyu gererek yeni kemik oluşturma uygulamaları ile birlikte yapılan kaynamama sahasından akut kısaltma ve aynı kemikteki diğer bölgeden uzatma yapılmaktadır. İlizarov yöntemi ile hastanın günlük aktiviteleri kısıtlanmadan, eklem fonksiyonları korunarak kaynama gerçekleştirilmekte ve eğrilik düzeltilerek uzunluk yeniden sağlanmaktadır. Bu teknik sayesinde kemik boşluklarının kapatılması ve enfeksiyon gibi hastada sakatlığa neden olabilecek diğer yapısal ve fonksiyonel bozukluklar giderilmekte, aynı zamanda kısalık da telafi edilmektedir.

Çocuk ortopedi ve travmatolojisi

Memorial Sağlık Grubu Çocuk Ortopedisi ve Travmatoloji Bölümü, Türkiye’de ender rastlanan merkezlerden biridir. 16 yaş altı çocukların; yürüme bozuklukları, ayak sorunları, doğuştan deformiteler, kısalıklar, gelişimsel kalça displazisi ve omurga rahatsızlıklarının takip ve tedavisi bu konularda deneyimli ortopedistlerimiz tarafından yapılmaktadır.

El cerrahisi ve mikrocerrahi

Mikrocerrahi teknik sayesinde çıplak gözle zor görülebilen iğne ve iplikler kullanılarak çapı 1mm’den daha küçük damar ve sinirler ameliyat edilebilmektedir. Böylece; kopan el, kol, ayak, bacak gibi organlar yerine takılabilmekte ve çok ince sinir liflerinin onarılması ile yerine takılan uzvun hissetmesi ve yeniden hareket etmesi sağlanabilmektedir. Akut yumuşak doku travmaları (damar, tendon ve sinir kesileri, ezilme ve sıkışma sonucu oluşan cilt ve kas dokusu kayıpları ve amputasyonlar), el ve el bilek ağrıları, tetik parmak, sinir sıkışmaları, tenisçi dirseği, ganglion kistleri gibi sorunlarınızın en iyi şekilde değerlendirilmesi, tanı ve tedavisi yapılmaktadır.

Diz cerrahisi ve artroskopik cerrahi

Dizler diğer eklemlere göre en daha fazla yüke maruz kalmaktadır. Spora başlamadan önce hazırlık yapmamak ve spor esnasında dizleri aşırı zorlamak kıkırdak dokusunda hasara, menüsküste yırtılmaya, bağlarda kopmaya yol açmakta ve dizin sağlığını bozmaktadır. Diz eklemindeki menisküs, ön çapraz bağ, eklem kıkırdağı, kapsül gibi yapıların yaralanmaları, septik artrit denilen eklem içi iltihaplanma, sinovit yani eklem zarının kalınlaşması, orta dereceli diz eklemi kireçlenmesi, eklem içi kırıklar artroskopik cerrahi ile tedavi edilmektedir.

SAÇ EKİMİ

Slit Yöntemiyle Saç Ekimi (Slit kanallar açarak ekim yaptığımız teknik)
Percutan Yöntemi ile Saç Ekimi (Percutan kanalları açarak ekim yaptığımız teknik)

Traşsız Saç Ekimi

3a- Traşsız Saç Ekimi 1: Manuel pucnh kullanılarak hiç saçlar kesilmeden , kısaltılmadan yapılan saç nakil işlemidir.
3b- Traşsız Saç Ekimi 2: Ensede küçük bir pencere açılarak özel punchlarla alınıp yapılan saç nakil işlemidir.
3c- Traşsız Saç Ekimi 3: Saçlar hiç kısaltılmadan manuel punch ile alınan greftlerin özenle özel DHI kalemlerine yükleme yapılarak gerekli olan bölgeye nakil edilmesidir.
3d- Traşsız Saç Ekimi 4: Saçın ense bölgesinde küçük bir pencere açılarak özel punch ile alınan greftlerin özenle DHI kalemlere yükleme yapılarak gerekli olan bölgeye nakil edilmesidir.

Kalem Ekim Tekniği:

Greftlerin özel saç ekim kalemlerine yükleme yapılarak kanal açmadan yapılan işlemdir.
DHI – CHOI Hair Transplantasyon: Özel saç ekim kalemlerine vereilen isimlerdir.Kişide kanal açma gerektirmeden özenle alınmış greftlerin ve yine özenle kalemlere yüklenmiş greftlerin yine özenle gerekli olan bölgelere tek tek doğal ve estetik görüntü sağlayarak yapılan nakil işlemidir.
Unutmayalım ki her birey kendi özelliklerini ve kendi kalıtsal yapısını taşır. Saç Ekiminde saç rengi , sertlik derecesi, gür ve sık olması veya seyrek olması v.s. gibi etkenler saç ekim sonuçlarını etkiler.

NÖROLOJİ

Sinir sistemiyle ilgili tüm hastalıklarla ilgilenen Nöroloji, bu hastalıkların fizyolojisini inceleyen bir bilim dalıdır. Omurilik ve çevresiyle beraber beyin yapısını da inceleyen bilim dalıdır.


Nörolojik Hastalıklar

Nörolojik hastalıklar genlerle taşınmaktadır. Çevresel sinir sistemiyle beraber omurilik, beyin sapı ve beyin kaslarının özel olarak incelendiği bu bilim dalında daha çok medikal tedavi süreçleri planlanmaktadır. Nörolojinin tarihsel gelişimine bakıldığında ise pek çok hastalığın alt birimi olduğu ve günümüze kadar genel bir yapıya dönüştüğü görülmektedir.

Sinir sisteminin farklı bölgelerini etkileyebilen Nörolojik hastalıklar, beyin bölgesine ulaştığında unutkanlık gibi ciddi problemlere neden olabilir. Ayrıca hareket sisteminde sorunlara neden olmakla beraber kasılma ve çabuk yorulma gibi problemleri de beraberinde getirebilmektedir. Genetik olarak incelenen bu tür hastalıkların aynı aileden bireyleri etkileyebileceği saptanmıştır.

Teşhisi kısa sürede yapılabilen Nörolojik hastalıkların başlangıç süreci fark edilmeyebilir. Oldukça sinsi bir şekilde vücuda yayılan bu hastalıkların gen haritası son derece geniştir. Bu anlamda genel tedavi süreçlerinde saptanabilir.

Beyin damar hastalıkları, kas hastalıkları, epilepsi, baş ağrısı, uyku problemleri, multipl skleroz, baş dönmesi, Parkinson hastalığı, markinson, Alzheimer ve beyin ve omurilik iltihaplanmaları, Nörolojinin ilgilendiği hastalıklar arasındadır.

Nörolojik hastalıkların teşhis ve tedavisinde birçok uygulama kullanılmaktadır. Anjiyografi, MR ve CT gibi görüntüleme tekniklerinden yararlanılarak pek çok rahatsızlığın teşhisi kısa sürede konulabilir. Ayrıca uyku bozuklukları için EEG tetkiklerinin yapıldığı laboratuvarlarda da net teşhisler konulabilmektedir.


Nörolojinin İlgilendiği Hastalıklar ;

• Baş ağrıları (migren ve gerilim ağrısı, küme ağrıları, kronik baş ağrıları)
• Sara ya da Epilepsiler (küçük nöbetler veya büyük nöbetler, cerrahi gerektiren epilepsi nöbetleri)
• Felç, inmeler ya da beyin-damar hastalıkları (damar tıkanıklıkları, kanamalar, baloncuk ve damar anomalilerinden kaynaklı)
• Unutkanlıklar (Alzheimer ve diğer bunamalar, vitamin ve hormon eksikliklerine bağlı bunamalar, beyin suyu basıncı artışı bunamaları)
• Kas hastalıkları (myastenia gravis, miyopatiler)
• Multiple Skleroz (MS) ve beynin diğer yangısal hastalıkları
• Beyin enfeksiyonları (ansefalitler)
• Baş dönmeleri (vertigolar)
• Yüz felçleri (Fasiyal paralizi)
• Omurilik hastalıkları
• Çevresel sinir tutulumu hastalıkları (nöropatiler, şekere bağlı veya diğer hastalıklar kaynaklanan nöropatiler)
• Sinir sıkışmaları (karpal, tarsal, kübital ve diğer sinir sıkışmaları) ve kaynaklı uyuşmalar
• Ani şiddetli vuran ağrılar (trigeminal ve glossofaringeal, oksipital nevraljiler)
• Hareket bozuklukları (Parkinson, distoni, tremor ya da titremeler)
• İstemsiz hareketler (seyirmeler, kramplar)
• Uyku ile ilgili bozukluklar (sıçrama, yürüme, Huzursuz bacaklar sendromu, uyku felçleri)
• Sinir hücrelerinin erken yozlaşmasının hastalıkları (ALS, motor nöron hastalıkları)
• Boyun, bel ağrıları ve fıtıkları